Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Niğdelilerle buluştu. Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da eşlik etti. Kılıçdaroğlu ve Yavaş, seçmenlere seslenerek Türkiye’de yaşanan krizlerin Millet İttifakı periyodunda nasıl çözüleceğini anlattı.
İlk olarak kürsüne çıkan Mansur Yavaş oldu. Yavaş, “Artık tatlı lisanı hakim kılacağız, yuh’larla vakit kaybetmeyeceğiz” sözlerini kullandı.
“Biz Ankara’da seçimi kazandık” diyen Yavaş, “‘Rozetimizi çıkardık, bütün Ankaralılara hizmet edeceğiz’ dedik. Biz asla zafer kazanmadık. Zafer kazanmak için karşımızda düşman olması lazım. Bizim Türkiye’nin hiçbir yerinde düşmanımız yok. Seçmene bir şey deme hakkımız yok” diye konuştu.
‘KİMİN DİNDAR OLUP OLMADIĞINI ALLAH’TAN OBURU BİLMEZ’
Mansur Yavaş, “Kendilerinde hiç şampanya içen yok üzere konuşuyor! Bunların her cuma günü bilmediği için internetten bulup bir tane ‘ayet sallayan’ bakanları vardı! Hiç yüzü kızarmadı. Kimse ona tek söz laf etmedi. Hakkında yolsuzluk savları vardı. Kocaman şişeyi devletin uçağında devirmiş, gözler dönmüş bayılmış imgesi vardı. Sayın Bakan tek kelime ettiniz mi? Devletin ismine büyükelçi yaptılar. İnsanların gözünü boyamak için biraz milliyetçilik, biraz muhafazakarlık sosu veriyorlar. Millet İttifakı’na oy vereceklerin de, Cumhur İttifakı’na oy vereceklerin de başımızın üstünde yeri var. Toplumu dindar, dindar olmayan diye ayırıyorlar. Kimin dindar olup olmadığını Allah’tan diğeri bilmez. Ne sanıyorsunuz kendinizi de Allah’a şirk koşuyorsunuz” tabirleriyle iktidara reaksiyon gösterdi.
Yavaş’ın akabinde kürsüye Kılıçdaroğlu çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:
MAL VARLIKLARINI YURT DIŞINA NASIL KAÇIRDIKLARINI BİLİYORUM: Kul hakkı yemeyeceğiz ve yedirmeyeceğiz. Bekliyoruz, onlar da söylesinler. Ancak tık yok. Bir yılda 418 milyar doları nasıl hiç ettiklerini, mal varlıklarını yurt dışına nasıl kaçırdıklarını biliyorum.
ÇİFTÇİYİ TOPRAĞA KÜSTÜRMEYECEĞİZ: Hiçbir çifti ve üretici asla ziyan etmeyecek. Havza bazlı planlama getireceğiz. Maliyet artı makul kart, eşittir taban fiyat olacak. Ne vakit makul karın altına düşerse devlet olarak biz karşılayacağız. Çiftçiyi toprağa küstürmeyecek. Köylerimiz boşalıyor ancak onlarda tık yok. Köylerde çalışan bütün bayanlar ve gençlerin toplumsal güvenlik primini ödeyeceğiz. Üreten her bayan ve genç vakti geldiğinde emekli olacak, kimseye muhtaç olmayacak. Adalet için 450 kilometre yürüdüm. Bu ülkeye adalet lazım. İranlı alım Sadi ne demiş: Adalet olmayınca olmuyor! Dünyanın bütün ırmakları adalete susamış insanların, susuzluğunu bitirmeye yetmez.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SALDIRISINA UĞRAYAN BENİM: Kim terör örgütlerinin yanında durursa, kim onlarla birlikte olursa, kim onların yanına hakimi, savcıyı gönderirse Allah belasını versin. Terör örgütünün saldırısına uğrayan benim. Bu beyefendiler çocuklarına paralı askerlik yaptırırken çocuğunu askere gönderen birisiyim. Palavra niçin söylüyorsunuz? İnsan Allah’tan korkar!
100 BİN GÜVENLİK VAZİFELİSİ DAHA ALACAĞIZ: Güvenliğimizi sağlayan polis kardeşlerimiz var. Büyük meşakkatleri var. Polis intiharlarının hangi boyutlara ulaştığını çok güzel biliyorum. Günde 13-14 saat çalıştırılıyorlar. 24 saat çalışanı var. Bunlar insan kardeşim, robot değiller! Alıyorsun, ‘nöbet tut’ diyorsun. Ne yiyecekler, ne içecekler, onu bile sormuyorlar! Günün 24 saatinde koruyorlar. O nedenle 100 bin güvenlik vazifelisi daha alacağız. Olağan mesailerini, vazifelerini yapacaklar, polisleri yük altından çıkaracağız. Bu kadar yük olmaz! (HABER MERKEZİ)